Kara Sinek En Çok Neye Gelir? Doğanın Küçük Misafirlerini Tanıyalım Bir Yaz Akşamı Başlayan Merak Yaz akşamlarını sever misiniz? Hafif esen rüzgar, açık pencereden gelen çiçek kokusu, dalından koparılan taze meyveler… Her şey huzurludur, ta ki o tanıdık “vızz” sesi duyulana kadar. Evet, kara sineklerden bahsediyorum. Ne kadar sinir bozucu olsalar da, aslında doğanın dengesinin vazgeçilmez parçalarıdır. Ama hepimizin aklındaki soru aynıdır: “Bu sinekler neden hep aynı yerlere gelir? En çok neye gelirler?” Bugün bu sorunun cevabını bilimsel veriler, gerçek hayat gözlemleri ve biraz da insan hikâyeleriyle birlikte arayacağız. Kara Sineklerin Dünyasına Giriş Bir Böcekten Fazlası Kara sinek (Musca domestica),…
Yorum BırakGünlük Fikirler Yazılar
Doğanın kalbine doğru bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Size bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki de hepimizin içinde yankı bulacak bir hikâye… Toprakla Başlayan Hikâye Bir zamanlar küçük bir kasabada, çocukluk arkadaşları olan Elif ve Arda yaşardı. Elif, dünyaya kalpten bakan, doğayla konuşan, kuşların sesini şiire dönüştüren bir kadındı. Arda ise analitik düşünceli, planlı ve çözüm odaklı bir mühendisti. Yolları çocukken ayrılmış, yıllar sonra bir çevre projesinde yeniden kesişmişti. Proje, kasabanın yakınındaki eski bir orman alanının korunmasını amaçlıyordu. Yıllardır endüstriyel faaliyetler yüzünden zarar gören toprak, artık nefes alamaz hâle gelmişti. Elif, o toprağın her bir taşına dokunur gibi hissediyor, her kuruyan…
Yorum BırakBor Şeker Fabrikasının Sahibi Kim? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Tatlı Bir Analiz Bazı konular vardır ki, sadece bir isim ya da bir mülkiyet bilgisinden çok daha fazlasını anlatır. “Bor Şeker Fabrikasının sahibi kim?” sorusu da onlardan biri. İlk bakışta basit bir yanıtı varmış gibi görünebilir; ancak derinlere indikçe, küresel gıda politikalarından yerel kalkınma stratejilerine, kültürel değerlerden ekonomik dengelere kadar uzanan bir yolculuğa çıkarsınız. Ben de bu yazıda, farklı açılardan bakmayı seven biri olarak sizi bu yolculuğa davet ediyorum. Geçmişten Bugüne: Cumhuriyetin Şeker Serüveni Türkiye’nin şeker üretimi serüveni, Cumhuriyet’in ilk yıllarında başlayan sanayileşme politikalarının bir parçası olarak şekillendi. 20. yüzyılın ortalarından…
Yorum BırakHelvaya Süt Konur mu? Geleneksel Tatların Derinliklerine Yolculuk Hepimiz zaman zaman mutfakta yeni tarifler denemeyi severiz, değil mi? Her şeyin klasik bir şekilde hazırlanması sıkıcı olabiliyor. Ancak bazen bu basit sorular, en ilginç tartışmalara yol açar: “Helvaya süt konur mu?” Basit bir soru gibi görünebilir, ama aslında arkasında çok derin bir anlam ve pek çok farklı görüş barındırıyor. İster geleneksel bir mutfak taraftarı olun, ister yenilikçi tatların peşinden giden biri, bu soruyu sormak size farklı kapılar aralayabilir. Helva, tarihsel olarak sadece tatlı olmanın ötesinde bir anlam taşır; gelenekleri, kültürel mirası ve bazen de ait olduğumuz toplumları simgeler. Ancak, bu tatlıya…
Yorum BırakEn Güzel Kasideye Ne Denir? Bilimsel Merakla, Sade Bir Yanıt Arayışı Klasik şiirin kalbi sayılan “kaside”yi uzun süredir bilimsel bir merakla izliyorum. Evet, güzelliği ölçmek zor; ama ölçmeye çalışmak—veriye, yönteme, tartışmaya açık kalmak—okurla ortak bir keşif duygusu kuruyor. Bugün “En güzel kasideye ne denir?” sorusunu; hem geleneğin kavramlarıyla, hem de güncel dilbilimsel/hesaplamalı araçlarla birlikte, anlaşılır bir dille masaya yatırmak istiyorum. Buyurun birlikte düşünelim. — “En Güzel Kasideye Ne Denir?”: Terim Var mı, Yok mu? Kısacası, gelenekte “en güzel kaside” için sabit ve evrensel bir ad yoktur. Klasik edebiyatta “güzellik” kanon, üslup, bağlam ve şairlerin otoritesi üzerinden tartışılır; özelleşmiş adlar ise…
Yorum BırakHissiyat Perver Ne Demek? Toplumsal Yapılar ve Duygusal İfadelerin Sosyolojik Analizi Toplumlar, bireyleri yalnızca fiziksel varlıklar olarak değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik yapılarla şekillenen varlıklar olarak da kabul eder. Bir araştırmacı olarak, insanların toplumla nasıl etkileşime girdiğini, duyguların ve hislerin bu etkileşimlerde nasıl bir rol oynadığını anlamak, derinlemesine bir analiz gerektirir. Bu yazıda, “hissiyat perver” terimi üzerinden, duyguların ve hislerin toplumsal yapıların bir parçası olarak nasıl şekillendiğini inceleyeceğiz. Toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler çerçevesinde, bu kavramın toplumsal işlevlerine dair bir tartışma yapacağız. Hissiyat Perver Ne Demek? Hissiyat perver, duygu ve hislere değer veren, duygusal açıdan yoğun bir…
Yorum BırakCumhurbaşkanı Adayı Vefat Ederse Ne Olur? Bir Hikâyenin İçinden Gerçeğe Yolculuk Merhaba sevgili okur… Bugün sana bir haber değil, bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki bir roman gibi başlayacak ama satır aralarında bir ülkenin kaderini, bir halkın duygularını ve hukukun soğuk yüzüyle umutların sıcak kalbini bulacaksın. Çünkü bazen en derin gerçekler, en içten hikâyelerin içinde saklıdır. — Bir Seçim Günü Hikâyesi: Adayın Ardından Küçük bir şehirde, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte herkes heyecan içindeydi. Meydanlarda afişler dalgalanıyor, kahvehanelerde son tahminler konuşuluyordu. Seçim günü yaklaşmıştı ve herkesin dilinde tek bir isim vardı: Selim Kara. Selim, halkın umutlarını temsil eden bir cumhurbaşkanı adayıydı. Sözleri…
Yorum BırakCumhurbaşkanlığı Kararnamesi TBMM Onayına Sunulur mu? Evet, Bu Soruyu Artık Eğip Bükmeden Konuşalım! Türkiye’de siyasal sistemin “yeni normal”i, eski ezberleri bozan bir hızla işliyor. Şunu en başta net söyleyeyim: “Her cumhurbaşkanlığı kararnamesi Meclis’ten onay alır” diyen ya yanlış biliyor ya da olağan dönemle OHAL’i birbirine karıştırıyor. Tartışmayı büyütmekten yanayım; çünkü hukuk metni bir yana, pratikte devlet gücünün nasıl kullanıldığı hepimizi doğrudan ilgilendiriyor. Kısa Cevap: Olağan Dönemde Hayır, TBMM Onayı Zorunlu Değil Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” (CBK) çıkarabilir; bunlar Resmî Gazete’de yayımlanır ve yürürlüğe girer. Olağan dönemde bu CBK’lar TBMM’nin önceden onayına tabi değildir. TBMM sonradan aynı konuda…
Yorum BırakBuluş Yoluyla Öğrenme Nedir? Keşfetmenin Gücüyle Öğrenmenin Büyüsü Bazen bir bilgiye ulaşmanın en heyecan verici yolu onu doğrudan öğrenmek değil, kendi yolumuzu bularak keşfetmektir. Tıpkı çocukken bir oyuncağın nasıl çalıştığını anlamak için onu parçalayıp yeniden birleştirmeye çalıştığımız gibi… İşte “buluş yoluyla öğrenme” tam da bu merakın ve keşfetme arzusunun eğitimdeki karşılığıdır. Bugün seni, verilerle desteklenmiş gerçek örnekler ve ilham verici hikâyeler eşliğinde bu öğrenme yönteminin derinliklerine doğru bir yolculuğa davet ediyorum. Buluş Yoluyla Öğrenme: Öğrencinin Keşif Yolculuğu Buluş yoluyla öğrenme, en basit tanımıyla, bilgilerin doğrudan aktarılması yerine, öğrencinin kendi çabasıyla deneyerek, gözlemleyerek ve keşfederek bilgiye ulaşmasını esas alan bir öğrenme…
Yorum Bırak750 Kg Altı Çekme Karavan Hangi Ehliyet? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Yola Çıkmadan Önce: Birlikte Düşünmeye Davet Karavanla seyahat etme hayali, özgürlüğü yeniden tanımlamak gibidir. Gök kubbenin altında yeni yollar keşfetmek, şehirlerin gürültüsünden uzaklaşıp doğanın kalbinde nefes almak… Ancak bu hayalin ilk adımında karşımıza çıkan en temel sorulardan biri şudur: “750 kg altı çekme karavan için hangi ehliyet gerekir?” Bu soru, yalnızca yasal bir detay gibi görünse de aslında toplumsal cinsiyet rolleri, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi önemli konularla iç içe geçmiş bir meseleye dönüşür. Gelin, bu konuyu sadece mevzuat açısından değil, sosyal dinamiklerin ışığında…
Yorum Bırak